Görüntüsü, dokunma hissi ve kokusu ile insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış olan ahşap malzeme, iç mekanlarda Farmhouse tarzı ile aynı anda farklı renkler ve formlara kavuşuyor. Rustik detayların çeşitli ahşap renklerinde belirgin bir tekrarlık oluşturmadan kombine edilmesiyle nostaljik ve keyifli mekanlar ortaya çıkıyor. Farmhouse üslubun en belirgin öğelerini ise klasik ceviz veya meşe tonlarında parkeler, ahşap oymalı masa ve sandalye ayakları, ahşap konsollar ve dekorlar oluşturuyor…
Özellikle yatak odası gibi dinlenme ve konforun belirleyici tasarım kriterleri arasında olduğu iç mekanlarda yumuşak ve göz yormayan geçişlerle oluşturulan bu tarzı keşfedin! Eşya yoğunluğu ve tercihi bakımından minimalist bir yaklaşım sergileyen bu tarz, sadeliği tasarım elemanları arasında degrade renk geçişleri ile destekliyor. Sarkıt lambalar, loş lambaderler ile ne karanlık ne de aydınlıklık olan iç mekanlar, optimum bir dinleme ortamı ve huzur oluşturuyor...
Özellikle yatak odası gibi dinlenme ve konforun belirleyici tasarım kriterleri arasında olduğu iç mekanlarda yumuşak ve göz yormayan geçişlerle oluşturulan bu tarzı keşfedin! Eşya yoğunluğu ve tercihi bakımından minimalist bir yaklaşım sergileyen bu tarz, sadeliği tasarım elemanları arasında degrade renk geçişleri ile destekliyor. Sarkıt lambalar, loş lambaderler ile ne karanlık ne de aydınlıklık olan iç mekanlar, optimum bir dinleme ortamı ve huzur oluşturuyor...
Soluk renkler, sade bir dekorasyon ve loş bir aydınlatma... Odanın bütününe yayılan gri tonlarla oluşturulan yalın bir tasarım altlığı, "cool" iç mekanların temel karakteristiğini oluşturuyor. Brütalist etkilerin şık ve natürel tonlardaki bir zemin ile kombine edilmesi ile ferah ve serbest bir tasarım elde edebilirsiniz.
Güneş ışığını mekanın tümüne yaymak, tasarımda yer alan renkleri odanın tümünde bir ahenk içinde yansıtmak bu tarzın ana fikirlerini oluşturuyor. Parlak yüzeylerin yarattığı yansımalar ve farklı renk karşılaşmaları ile dinamik ve hareketli mekanlar elde etmek mümkün.
Güneş ışığını mekanın tümüne yaymak, tasarımda yer alan renkleri odanın tümünde bir ahenk içinde yansıtmak bu tarzın ana fikirlerini oluşturuyor. Parlak yüzeylerin yarattığı yansımalar ve farklı renk karşılaşmaları ile dinamik ve hareketli mekanlar elde etmek mümkün.
Canlı renkler, minimal tefriş elemanları... İç mekanlarda modern şehir hayatının kargaşasını nötrleyen tasarımlar zihninizi de harekete geçiriyor. Mekanın sınırlayıcı elemanları olan zemin-duvar-tavan üçlüsü uyumlu bir özgürlük içinde kurgulanarak milenyum modern tarzın minimalist çizgisini oluşturuyor.
Ciddi ve soğuk klasik üslup, yeni tasarım yaklaşımlarıyla zamansız bir estetiğe kavuşuyor. Yaşlı ağaçların bilgeliğini taşıyan dokular, belirgin geometriler ve mekanın diğer mimari elemanlarıyla kombine edilerek huzurlu ve dingin alanlar oluşturuyor. Klasik görünümü kontrast dekoratif elemanlar ve renklerle tamamlayarak eski klasiğe yeni bir bakış açısı geliştirebilirsiniz.
Ciddi ve soğuk klasik üslup, yeni tasarım yaklaşımlarıyla zamansız bir estetiğe kavuşuyor. Yaşlı ağaçların bilgeliğini taşıyan dokular, belirgin geometriler ve mekanın diğer mimari elemanlarıyla kombine edilerek huzurlu ve dingin alanlar oluşturuyor. Klasik görünümü kontrast dekoratif elemanlar ve renklerle tamamlayarak eski klasiğe yeni bir bakış açısı geliştirebilirsiniz.
Kusursuz işçilik, yepyeni malzemeler ve tek bir çizginin bir başkasına karışmadığı net mekanlar her zaman cezbedicidir. Fakat zamanın izlerini hissettiren, içinde pek çok anıyı barındıran odalara da ihtiyaç duyarız. Seç, karıştır, uydur felsefesiyle zaman içinde kendi karakterini kazanan, her parçasının bir hikayesi olan atmosferler yaratabilirsiniz.
Özümüzdeki doğaya dönüş isteği ve doğal olana duyduğumuz özlem, yoğun kentleşmenin baskılarıyla artık iç mekanlarda kendini gösteriyor. Bu ihtiyaç sonucunda ortaya çıkan biyofilik tasarım anlayışı, doğayı anımsatan mimari elemanlar, bitkilendirmeler ve renklerle kullanıcılara özgür ve mutlu bir atmosfer sağlıyor. Güneş ışığının iç mekana yayılmasını sağlayan cepheler, doğal havalandırmaya elverişli tasarımlar ve tabi ki doğanın en özel dokusunu hissettiren zeminler bu tarzı besliyor...
Özümüzdeki doğaya dönüş isteği ve doğal olana duyduğumuz özlem, yoğun kentleşmenin baskılarıyla artık iç mekanlarda kendini gösteriyor. Bu ihtiyaç sonucunda ortaya çıkan biyofilik tasarım anlayışı, doğayı anımsatan mimari elemanlar, bitkilendirmeler ve renklerle kullanıcılara özgür ve mutlu bir atmosfer sağlıyor. Güneş ışığının iç mekana yayılmasını sağlayan cepheler, doğal havalandırmaya elverişli tasarımlar ve tabi ki doğanın en özel dokusunu hissettiren zeminler bu tarzı besliyor...
DesignFloor marka
eliçiliğini üstlenerek,
bayimiz olmak ister misiniz?
Sizden haber almak için
sabırsızlanıyoruz!